Bilindiği gibi koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına alan ve hayatlarımızda çok büyük değişikliklere sebep olan bir dönem başlattı. Bu değişikliklerle beraber çalışma ve iş yaşantılarımız da değişti. Evde kalmaların etkisi olarak bir kısım işçiler evden çalışma yoluna geçerlerken bir kısım işçiler ise üretimin durması vb. sebeplerle işten çıkarmalarla karşılaşabildiler. Peki koronavirüs döneminde işten çıkartılan işçilerin başvurabilecekleri ve talep edebilecekleri haklar var mıdır, nelerdir?
Bilindiği üzere iş sözleşmeleri farklı biçimlerde sonlandırılabilir. Sonlandırmanın niteliğine göre tarafların birbirlerinden hukuki olarak çeşitli talepleri olabilmektedir. Burada incelenmesi gereken ilk nokta “zorlayıcı neden” kavramıdır. İş kanunu m.24/III ve m.25/III’ e göre zorlayıcı nedenlerin varlığı halinde işçi ve işverene haklı nedenle fesih hakkı tanımıştır. Yani işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde işveren; İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçi, iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshedebilir. Feshedilebilmesi demek iş sözleşmesinin doğrudan sona erdiği anlamına gelmemektedir. Fesih hakkı kullanılıncaya kadar iş sözleşmesi devam eder.
Koronavirüs süresince idari mercilerce genel düzenlemeler yapılarak bazı kısıtlayıcı kararlar alındı. Bu kısıtlamalar bazen genel şekilde sokağa çıkma yasağını kapsarken bazen ise yaş, kronik hastalık yada bazı sektörlerle sınırlı belirli kategorilerde kısıtlayıcı önlemler alındı. Bu halde somut olayın niteliğine göre değerlendirme yapılarak haklı yada haksız fesih olduğu belirlenmelidir. Bu hallerde şartları sağlandığı takdirde tazminat haklarını alabilir yada duruma göre işe iadesi sağlanabilir. Buradaki nitelemeyi somut olayın özelliklerine göre uzman bir hukukçunun yapması gereklidir. Fakat şu unutulmamalıdır ki koronavirüs sebebine dayanılarak yani gerçekte zorlayıcı bir durum oluşmadığı halde iş akdinin feshedilmesi durumunda gerçek durum ispat edilerek haksız fesih tespiti ve ona bağlı alacak haklarının talebi doğacaktır. Bu konuda her somut olay birbirinden farklı olup farklı sonuçlar doğurabilecektir o sebeple hak kayıplarının önüne geçebilmek için mutlaka avukat yardımından yararlanın.